Anakara, Atina, Şehir Rehberleri

Atina için sıra dışı tavsiyeler

Uzun zamandır Atina için mekân, seyahat ve konaklama tavsiyeleri veren blogları, gazete veya dergi makalelerini incelediğim ve her yerde neredeyse kopyalanıp yapıştırılmış, birbirinin aynı şeylerle karşılaştığım için, size benim çok beğendiğim, ancak neredeyse kimsenin yer verdiğini görmediğim sıra dışı bir liste hazırlamak istedim. Hemen her yazıda bulabileceğiniz Syntagma Meydanı, Ermou Caddesi, Monastiraki, Plaka, Evzon askerlerinin nöbet değişimi, Monastiraki Bit Pazarı, Akropol ve Akropol Müzesi, Lykavittos Tepesi,.. gibi adresleri bir kenara atıyorum. Buraların hepsine tabii ki gidin, hepsini görün ama bence bir seyahatin temel taşları olan konaklama ve yemek noktasında herkesten bir farkınız olsun. Değişik yerler ve tatlar da deneyimleyin. İşte bu yazının yazılma amacı da bu ☺️ Bu arada Instagram‘daki tüm Atina paylaşımlarımı #atinadannotlar hashtaginde bulmanız mümkün. Şimdiden hepinize keyifli yolculuklar dilerim…

 1- Yunanistan değil mi? Her zaman gidilir…

Yok, o öyle değil. Atina’yı ziyaret etmenin gerçekten bir zamanı var. İşte o zamanı siz hiç tavsiye almadan sadece kendinize göre ayarladıysanız ve dünyanın bilmem kaç noktasındaki birçok insan da tam olarak sizinle aynı fikirdeyse ya da “Atina yazın da görülür canım” dediyseniz şimdiden büyük geçmiş olsun! Öncelikle teknik olarak herkesten duyacağınız bir şey var: Atina’nın en şahane zamanları Eylül-Ekim, Nisan-Mayıs ayları… Zaten otellerin yüksek sezonları da bu zamanlar… Ancak ben seyahat için Mayıs ayını listeden silmeyi teklif ediyorum; çünkü hem Yunanistan’daki okulların okul gezileri zamanına denk geliyor ve Atina dışındaki tüm şehirlerden, adalardan öğrenciler öğretmenleri eşliğinde Atina’yı gezmeye geliyorlar hem de özellikle Amerikalılar ve İngilizler -anlamadığım bir şekilde- Atina ziyaretleri için yoğun olarak bu ayı tercih ediyorlar. Dolayısıyla ortaya otellerin full dolu olduğu, sokaklarda size her adımınızda İstiklal Caddesi’nin eski, şaşaalı günlerini hatırlatır şekilde, herkesin üstünüze üstünüze yürüdüğü bir şehir profili çıkıyor ve böyle bir durumun içinde de büyük ihtimalle Atina’dan hoşlanmayan gezginler olarak evlerinize geri dönüyorsunuz. “Yaz aylarında Atina’ya gidilir mi?” diyenlere ise gerçekten cevap bile vermek istemiyorum. Evde sıcaktan uyuyamadığım için sinirden ağladığım geceleri bilirim. O derece! “Klima var canım” diyorsanız da hadi evi kurtardınız, sokakları ne yapacaksınız? Tepenizde 45 derecelik yaz güneşiyle Akropol’ü gezmeye çalışırken hayal edin bakalım kendinizi… Yok işte, olmaz.  Zaten tam da bu yüzden herkes yazları adalara ya da sahil kenarlarına kaçıyor. “Atina’ya kışın gidilmez mi?” derseniz… gidilir aslında. Ben Atina’nın kışını da çok severim. Ama özellikle ilk kez gidecekseniz, bence Eylül, Ekim, Nisan aylarını tercih edin.

2- Ee nerede kalsak ki buralarda?

Atina’yı efektif gezmek ve hem gündüzü hem geceyi rahatça yaşayabilmek için Monastiraki, Plaka, Syntagma, Psirri, Koukaki gibi merkezi noktalarda konaklamanız çok daha avantajlı olur. Şehrin yüksek sezonu girdiği zamanlarda otel fiyatları tabii ki yükseliyor… İlla da Mayıs ayı diyorsanız zaten uygun fiyatlı otellerin neredeyse hepsini okul grupları kapatmış oluyor ve siz ya yüksek fiyatlılara kalıyorsunuz ya da şehir merkezinden sapıyorsunuz -ki bu noktada ulaşımı da göz önünde bulundurunca konaklama için tercih edilebilecek bir başka güzergah da Glyfada… Syntagma Meydanı’ndaki tramvaylar direkt olarak Glyfada Meydanı’na gidiyor. Yolda biraz vakit kaybedersiniz ama burada konaklamak size kesinlikle başka çeşit bir tecrübe sunar. Hem de toplu taşımada klasik güzergahların dışına çıkınca, biraz daha yerel gibi gezmiş olursunuz. Ayrıca Glyfada zaten çok çok güvenli ve “yüksek sosyete” bir mahalle… Bu yüzden hiç sorun yaşayacağınızı sanmıyorum. Öte yandan hem merkezi hem de karşılanabilir bir yer olsun diyorsanız benim size tavsiyem şuradan kolayca bana mail atmanız 😊 Merkezde kalıp şehre karışmayı çok seven bir insan olarak; iyi otellerle, iyi fiyatlı anlaşmalar yaptığımı sevinerek söyleyebiliyorum 😊

Otel isteriz

Yok ben illa da otel isterim diyorsanız, şehir merkezindeki über lüks oteller (Grande Bretagne, King GeorgeSt George Lycabettus, Electra Metropolis,.. vb) haricinde, yine merkez çevresinde Ermou’da Electra Hotel Athens‘ı, Monastiraki’de Lotus Center veya Lotus Inn‘i, Ermou’nun bir ara sokağında bulunan Cypria Hoteli ya da Mitropoleos’ta Athos Hotel, Best Western, Central veya Hermes otellerinden birini tercih edebilirsiniz. “Bize hostel de olur” derseniz de Monastiraki’de AthenStyle‘ı seçin derim. Ayrıca buranın özel banyolu odaları da var. (Ancak çocuklu çiftlere tavsiye etmem. Zira genç popülasyonu çok yüksek ve zaman zaman da oldukça gürültülü olabilen bir yer) Eğer Glyfada’da konaklamayı tercih edecekseniz, orada da meydanın etrafındaki otellere bakın. Meydandan en fazla Hotel London mesafesinde uzaklaşın derim. Buna göre süzdüğünüzde alternatifler bulabilirsiniz.

Otel seçiminde çok önemli, son bir nokta daha var. Haritadan bakıp Syntagma’ya, Monastiraki’ye yakın olduğunu görüp de aman ha geceleri çok da tekin olmayan Omonia civarındaki otelleri ya da buraya da rahat ulaşılır deyip Kallithea’daki otelleri seçeyim demeyin. Ucuz olmalarının bir sebebi var!

Ev de olur

Airbnb kullanıcıları (henüz üye değilseniz bu link aracılığıyla kolayca olabilirsiniz) zaten uzun zamandır ev kiralama alternatifini değerlendiriyorlar. Atina gibi bir şehirde ev kiralamak da seyahatinize farklı açılardan faydalı olabilir (özellikle de küçük çocuklu tatilde). Ama bu tercihte de kesinlikle merkezi yerlerde kalmak lazım. İşin özü sanırım fiyat-fayda dengesini kurabilmekte… Otellerde mi yoksa Airbnb evlerinde mi bunu kendiniz için daha iyi şekilde yakalayacaksanız, ona bakıp karar vermek de size kalmış 😊

3- Ne yer, ne içeriz?

Türkiye’de yarı ünlü bir klasik: Savvas!

Gelelim yeme içme kısmına… Evet, kabul. Bu adres, listenin nispeten bilinenler kategorisine sokulabilir. Nedense klasik Yunan lezzetleri için çoğunlukla Monastiraki Meydanı’nın hemen etrafındaki sıra sıra tavernalar tavsiye edilir. Savvas da aslında hem Meydan’a çok çok yakın hem muhteşem lezzetleri var ve hem de size teras katında ve 3. katta eşsiz bir Akropol manzarası sunuyor. Tek kötü yanı -yabancı seyahat rehberlerinde tavsiye edilen ilk yerlerden olması sebebiyle- yabancı turistler sebebiyle masa bulmakta ciddi sorun yaşayabilecek olmanız… İçerilerde, manzarasız masalarda her zaman yer var zira 5-6 katlı bir işletmeden bahsediyoruz. Ancak o Akropol manzarasını da izleyemeyecekseniz bence yiyeceklerinizin bir anlamı yok gibi… Bu noktada, mekanın rezervasyon kabul ettiğini de not edeyim. Özellikle de akşam saatlerinde gitmek gibi bir planınız varsa mutlaka arayıp rezervasyon yaptırın ama 5-10 dakika bile geç kalmanız durumunda rezerve ettiğiniz masanın başkasına verilebileceğini de bilin…

          IMG_6745        IMG_6744

Burada ne yemek gerektiğine gelince…. Savvas’taki spesiyalite “yogourtlou”. Yani kendi tarifleri olan yoğurtlu kebap. “Aman ne büyük icat!” deyip küçümsemeyin lütfen, zira gerçekten denenmesi gereken bir lezzet… Çünkü eti şahane! Merak edebilecekler için söyleyeyim, %100 dana kıymasından yapılıyor. İkinci muhteşem tabakları da kabak kızartması… Yunan adalarından hatırlayabileceğiniz o çıtır çıtır kabak kızartmasını Atina’nın göbeğinde bulmanın zevki tarif edilemez… Ancak çıtır patates kızartmasını da kesinlikle atlamamak lazım. İkisinin de sosu muhteşem! Ben ikisinden karışık yapacakları bir tabak sipariş etmenizi tavsiye ederim. Menüde o şekilde yok, ancak istendiğinde hazırlıyorlar. Gelecek olan tabak gerçekten devasa. (Yukarıdaki fotoğrafta çukur tabağın yarısını bile görmüyorsunuz) O yüzden sakın ha ikisini birden sipariş etme gafletine düşmeyin (5-6 kişi değilseniz) Fotoğraflarda bir de hellimli salata görüyorsunuz, o da fena değildi… Yani uzun lafın kısası, bence pita, gyros, kebap falan yiyecekseniz adresiniz kesinlikle Savvas olmalı… Asla pişman olmayacağınıza eminim…

Melilotos: Asymvivasti Kuzina…

Bu ne anlama geliyor mu dediniz? Uyumsuz mutfak… O ne mi demek? Bu restoranda ya menüde gördüğünüzde “Aman bu malzemeleri nasıl birlikte kullanmışlar?” diyeceğiniz uyumsuz malzemelerle yemek pişiriliyor ya da klasik Yunan yemeklerine farklı malzemelerle yeni yorumlar getiriliyor. Yeri aslında oldukça kolay. Syntagma Meydanı’nı arkanıza alıp Ermou Caddesinden inerken yolu kesen Panagia Kapnikarea Kilisesi’nden sağa dönüp yürümeye başlıyorsunuz. Kumaşçıların olduğu bir yere geleceksiniz (yaklaşık 2 dakika sonra) Devam ettiğinizde Melilotos da hemen sol kolunuzda kalacak. Yani şıp diye bulabilirsiniz.

         IMG_6838        IMG_6837

Burada aslında sabit menüdeki birçok yemeği denedim. Sabit menü diyorum çünkü her gün, yeni bir ilhamla yeni yemekler yapıyorlar. Menünün bir kısmı sürekli değişiyor. “İki gün sonrasında ne pişireceğimizi sormayın, çünkü biz de bilmiyoruz” diyorlar. Neyse, denediklerim içinde az sevdiklerim de oldu, çok beğendiklerim de, bayıldıklarım da… Ama her seferinde yemekler gelince refleks olarak direkt giriştiğimiz için, yukarıda gördükleriniz, arşivimdeki eser miktardaki fotoğraftan… “Burada ne yiyelim?” diye sorarsanız ilk tavsiyem kesinlikle salata almanız… Çünkü başka yerde rastlamayacağınız, inanılmaz enteresan salatalar yapıyorlar. Köfteleri, tavuk türevleri ve deniz ürünleri de bayağı lezzetli. Yalnız Yunanistan genelinde olduğu gibi porsiyonların gayet doyurucu olduğunu ve bu yüzden paylaşacaksanız kontrollü sipariş vermeniz gerektiğini unutmayın. Melilotos kesinlikle sizi hayal kırıklığına uğratmayacak…

Brettos: Nazlı bir sevgili gibi…

fullsizeoutput_e68Evet, kabul, burası da listenin bilinenlerinden… Plaka’da çok sevimli bir yer. Hem kendi imalatları olan içkileri satıyorlar -ki kendileri Yunanistan’ın en eski damıtımevi- hem de bir bar şeklinde hizmet veriyorlar. Kokteylleri oldukça başarılı ve yelpaze çok geniş. Karar vermekte zorlanabileceğiniz kadar geniş… Mekânın şişelerle çevrilmiş dekorasyonu şahane ve ortam çok hoş. Ancak ufak bir sorun var… Burada yer bulmak imkansız! Burası resmen nazlı bir sevgili gibi… Bir türlü sizle görüşmeyi kabul etmiyor ☺️ Eğer bir solo gezginseniz mutlaka şansınızı deneyin. Hadi iki kişiyseniz de bir geçin bakın, bir ihtimal yer olabilir… Ama üç ve daha fazla kişiyseniz bence çok ümitlenmeyin. Çünkü aşağıda gördüğünüz üzere, burada toplam 25 kişilik falan yer var. Tabii bu söylediğim yer bulamama durumu geceler için geçerli… Aslında Brettos’ta 14:00-18:00 saatleri arasında şarap tadımı yapılabiliyor. Yani gündüz giderseniz yer de bulursunuz; sakince, keyifli vakit de geçirirsiniz. Ama her ne olursa olsun, hangi saat olursa olsun, eğer yolunuz buradan geçtiyse mutlaka uğrayıp bir rakomelo alın, zira muhteşem!

Tarifi mümkün olmayan bir adres: Ergon…

74677040_747305825695102_6324822698979491840_oBurası tek kelimeyle şahane bir yer. Tarifi zor olanlardan… Bir türlü sıfat bulamadıklarımızdan… Önünden geçerken bile resmen sizi içeri çağırıyor. Mitropoleos Caddesi üzerindeki Ergon, Syntagma Meydanı’ndan Monastiraki’ye doğru inerken sol kolunuzda… (Electra Metropolis Hotel’i biraz geçince) Yoldan geçerken aşağıdaki bahçeyi görüyor olacaksınız. Eğer size fısıldamasını duyup girmeye karar verdiyseniz ve içeriye adımınızı attıysanız önünüze, ülkenin dört bir yanından getirilmiş, orijinal, muhteşem lezzetlerle donatılmış bir market ve şarküteri çıkacak. Buranın girişinde durup bir soluklanın ve sonra da marketin raflarına, geleneksel bisküvilere, kurabiyelere ve tatlılara göz atın. Raflarda gözünüze enteresan kurutulmuş otlar, bitki çayları falan takılırsa denemekten çekinmeyin. Yunanlar otları kullanma işini çok iyi biliyorlar. Mutlaka şifalı bir şeylere rastlayacaksınızdır. Öte yandan buradaki ürünlerin bir kısmı (reçel, soslar,.. vb) Ergon’un kendi üretimi…

84609209_830406927384991_5069875109544591360_oErgon eskiden, tıpkı Yunanistan’ın ve Avrupa’nın diğer şehirlerindeki şubelerinde olduğu gibi, yalnızca bir market/restoran olarak hizmet veriyordu. Ancak 2019’da Atina şubesi bambaşka bir şey yaptı, bir de otel açtı (Ergon House). Yani burada artık hem konaklayabilir hem yemek derslerine katılabilir hem özel bir şef seçip size yemek pişirmesini isteyebilir hem de normal olarak restoranını -kahvaltı, brunch, öğle ya da akşam yemeği için- kullanabilirsiniz. Yani Atina’da, eskiye göre çok çok daha kapsamlı bir hizmet söz konusu… Servis edilen tüm lezzetlerin Yunanistan’ın dört bir köşesinden getirilmiş malzemelerle ve tüm Yunanistan’dan toplanmış geleneksel tariflerle hazırlanıyor olduğunu söylemeye zaten gerek yok. Tek ciddi tavsiyem, buraya rezervasyonsuz gitmemeniz olacak… Zaten internet sitelerinden kolayca bu adımı tamamlayabiliyorsunuz. Menü detaylarını ve tüm fiyatları da gitmeden önce inceleyebilirsiniz. Burası kesinlikle güzel bir tatilde tecrübe edilmesi gereken cinsten bir yer. Bence şans verin 😉 Bu arada Atina Havalimanı içinde de inanılmaz ferah bir şubeleri var. Şehirde ziyaret etmeye yetişemezseniz aklınızda olsun 😉

Şehrin en vintage tatlı mekanı: To Serbetospito tis Nancy (Nancy’s Sweet Home)

Ekran Resmi 2020-03-08 ÖS 1.06.19Tatlı severler! Buraya dikkat kesilin bakalım ☺️ “Keşke hem geleneksel hem de modern Yunan tatlılarını bir arada bulacağımız, dekoruyla da bizi fethedebilecek bir mekan bulabilsek” mı diyorsunuz? İşte orası, burası… Psirri’nin tam göbeğinde, Iroon Meydanı’nda bulunan Nancy’nin Tatlı Evi, tatlı düşkünleri için akıllarını kaybedebilecek alternatifler ve lezzetler sunan inanılmaz bir yer… Gece 2:30’a kadar açık olması da günaha girmenize bir kat daha yardımcı oluyor; ama ne yapalım? Tatilde yenenler sayılmaz ☺️

Bir masal diyarı: Little Kook…

IMG_6884Burası da son yıllarda iyice tanınan, hatta benzerlerinin açılmasına da ilham olan, ilginç yerlerden biri… Monastiraki’nin hemen karşısında, Psirri’nin göbeği denebilecek bir yerde… Eğer yukarıdaki tavsiyeme uyup Savvas’ta yemek yerseniz Little Kook’a gitmek için yapmanız gereken tek şey, tam karşıya geçip soldaki ilk sokağa girmek ☺️ Sokak boyu yürüdüğünüzde bu masal diyarı tam karşınıza çıkacak ☺️ Burada yemeğinizin üzerine bir tatlı  ya da leziz bir dondurma alabilirsiniz. Zira burası özel bir tatlı mekanı. Olur da gün içinde ya da kahvaltı için falan uğrayalım derseniz haberiniz olsun, bulabileceğiniz tek tuzlu şey, peynirli krep… O yüzden uygun saati ve yemek durumunuzu ayarlayıp buraya şirin cupcakeleri ve lezzetli pastaları denemek için gidin derim.

Sokağa girdiğinizde paket satış için bir dükkan ve bunun dışında da iki ana bina göreceksiniz. İç mekandaki tüm dekorlar Grimm Kardeşlerin masallarından ilhamla oluşturulmuş. Ayrıca dış mekan da birkaç ayda bir değiştiriliyor. Yani burası yalnızca çocuklar için değil, biz büyükler için de keyifli bir masal diyarı. Ancak küçük bir not da gerekli zannediyorum. Fiyat olarak bulabileceğiniz en makul yer değil; hatta söylemeliyim, Atina’daki ve Yunanistan genelindeki birçok yerden de daha pahalı. Ama bence, güzel bir tatilde, böyle ömürlük bir tecrübe için, vereceğiniz paraya değer. Çünkü burası resmen bir masal müzesi ☺️ Her gün veya her seyahatte olmasa bile, en az bir kez gidilmeli… Çocuklarınızdan ve kendinizden bunu esirgemeyin derim 😉

“Hep Yunan Mutfağı, nereye kadar?” diyenlere: La Pasteria…

936696_460855297337390_15112936_n

La Pasteria, ilki 1995’te Kolonaki’de açılmış olan; gerçekten not edilesi, inanılmaz başarılı bir İtalyan restoranı zinciri… Yalnızca Atina’daki onlarca şubeyle hizmet vermiyorlar. Selanik’te ve Viyana’da da bir şubeleri var. Ama bence başarılarını gösteren asıl şey, İtalya’da birçok şubelerinin olması… Bu arada Atina’da havalimanının içinde de bir şube var. Uçuşunuzu beklerken acıkırsanız, aklınızda olsun 😉

4- Atina’yı alternatif olarak nasıl gezeriz?

Bu arada, “Atina’ya gidiyoruz ama kendi başımıza ne yapacağız ki?” diyorsanız, orada da size şahane bir önerim var. Atina içinde araba kullanmak zor. Görülecek yerlerin hepsini de bir araya getirmek kolay sayılmaz. Hele de kısıtlı zamanda… İşte bu durumlar için size özel hazırlanacak butik turlar satın alabilirsiniz.

5ce80b8352a3b

Welcome tam olarak bu noktada oyuna giriyor! İngilizce bilen rehberinizle, tamamen size özel hazırlanacak bir tur alıyorsunuz ve böylece arzu ettiğiniz yerleri rahatlıkla geziyorsunuz. Atina gece turu, alışveriş turu, yemek tadım turu, Antik Atina gezintisi, Sounio turu, şarap tadım turu gibi birçok alternatif bulmanız mümkün. Ayrıca Atina çıkışlı olarak, Delphi, Mora Yarımadası ve Meteora turu bile satın alabilirsiniz. Kesinlikle göz atın derim 😉

Yapabileceğiniz bir başka şey de Atina’dan yakın adalara seyahat etmek… Çok uzaklaşmadan gezelim görelim derseniz yakındaki Hydra, Aigina, Paros, Agkistri, Salamina gibi adalara günübirlik kaçamak yapmanız mümkün. Gemi biletlerini ise FerryScanner‘dan kontrol edebilirsiniz. 

  • BONUS NİYETİNE EK BİLGİLER

Bu güzelliklerin dışında, kesinlikle abartıldığını düşündüğüm birkaç mekan var ki böyle bir yazıda onlardan da bahsetmemek olmazdı. Tabii ki deneyip denememek sizlerin tercihinde… Ancak ben geçireceğiniz kısıtlı zamanda, gidilecekler listesine alınmalarından yana değilim.

1- Ta Karamanlidika: Evet, şahane şarküteri ürünleri var. Evet, hoş mezemsiler, salatalar hazırlıyorlar. Evet, ortam da çok keyifli. Ama burası ancak Atina’da/Avrupa’da yaşayan Türklerin, Türkiye özlemini gidermek için gidebilecekleri bir mekân olabilir. Yani pastırma yemek gibi bir tercihiniz olacaksa, bence bir Kayseri seyahati sizin için çok daha uyguna gelecektir. Zira buradaki birkaç meze hariç yiyecekleriniz için delirmeyeceksiniz. Yani eğer aşkla buraya gitmek istiyorsanız “kavurmalı, pastırmalı bir şeyler yemek için Atina’ya mı geldiniz?” diye sorarım ben size… Avrupalıları, Amerikalıları kesinlikle anlıyorum çünkü kesinlikle değişik şeyler, farklı bir tarz deneyimliyorlar. Zaten onların oylarıyla mekanın Tripadvisor puanı bu kadar yüksek. Özetle, kesinlikle başarısız değil; ancak Türkiye’den farklı bir şey sunduğunu düşünmüyorum. Yine de denemek istiyoruz derseniz de bilin, fiyatları da makul.

2- Tzitzikas kai Mermigas: Burası da birkaç şubesi olan bir restoran zinciri. Zannediyorum merkez Mitropoleos Caddesi üzerindeki… İyi, hoş, klasik Yunan mutfağı servis ediliyor falan da ben mümkünse bunu beni neredeyse dövmek için gardını almış garsonların olmadığı yerlerde yemeyi tercih ederim! Bu mekân benden servis konusunda -üstelik bir kez de değil- negatif puan aldı. Ayrıca yemekler için de gerçekten çıldırmıyorsunuz, gayet ortalamalar…  ve fiyatlar da buna katlanmanızı sağlayabilecek kadar düşük değil. Hatta ekmek için bile alınan kişi başı ücret, Atina’daki diğer birçok restorandan daha fazla… Ben artık tercih etmiyorum çünkü bir restoranda bana sunulan lezzetler kadar servisin de önemli olduğunu düşünüyorum. Ancak siz çok merkezi bir yerde, öylesine bir yemek yemek istiyorsanız tabii ki gitmeyi tercih edebilirsiniz.

3- Lukumades: Burası da bence lokmanın ne demek olduğunu bilmeyen yabancı turistlerin oyları sayesinde Tripadvisor’da yüksek puan alan yerlerden biri… Yani Türkiye’de dökülen o leziz lokmalardan, Yunan adalarındaki çıtır çıtır, muhteşem lezzetlerden sonra Atina’daki kafam büyüklüğünde ve kesinlikle pişi tadındaki lokmayı yemek için neden para vermem gerekiyor, hiç bilemiyorum. Haa Türkiye’de ve Yunan adalarının çoğundakilerden farklı noktası, şerbetle değil, balla tatlandırılıyor olması. Bunu da belirtmeden geçmiş olmayayım. Ama so what? Bence onca güzelim tatlı alternatifi varken tatlı hakkını burada doldurmak hiç anlamlı değil. Ama “biz illa deneyeceğiz, burası çok modaymış” derseniz de bari dolgululardan alın da bir farkı olsun.

Reklam

“Atina için sıra dışı tavsiyeler” için 9 yorum

  1. Atina’ya ikinci gidişim olacak ve ilk gidişimde hayal ettiğim gibi özel mekanları keşfedememiştim. Hepsi şahane öneriler olmuş ellerine sağlık. Bu kez güzel lezzetler bizi bekliyor sayende. Savvas’a gelecek ay için rezervasyonu yaptım bile 🙂

    Liked by 1 kişi

  2. Iyi gunler Nazli hanim
    Atinayi gezdirebilecek bildiginiz Turkce Bilen rehper varmi?Bilgileri paylasirsaniz sevinirim tesekkurler

    Beğen

    1. Omonia.. Yorumunuza katılmakla birlikte hâtta Atina da yaşayan arkadaşlarımın ” yahu ne yaptın bre pedi mu” demelerine rağmen; Athinas Stret inn Otel den çok memnun kaldım. Metro hemen altında nerdeyse.. Ayrıca omonia hiç de çekinilecek bir yer değil yurdışında zaten dikkatli olmak gerekir. Bir de ilave Thissio yu es geçmemeli.

      Beğen

      1. Merhaba. Haklısınız ama ben Omonia konusunda fazlasıyla hassasım. Sadece gecesi değil, gündüzü de tekinsiz bir durak çünkü… Uyuşturucu kullananların yoğunluğuyla da alakalı tabii… Thissio da zaten klasikler arasında 😉

        Beğen

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.